5 Eylül 2009 Cumartesi

GERÇEK NE?

Bu son darbeden sonra içimdeki kan kokusunu iyice hissetmeye başladım. Yoksa bugün ölüm yıldönümüm olarak mı kutlanılacak gelecek sene şu sıralar? Bu partiye ev sahipliğini benim en çok sevdiklerim mi yapacak? Benden bahsedip arkamdan gülecekler mi?
Gün geçtikçe üşüyorum, kan kaybım artıyor gün geçtikçe. Beni parça pinçik edenler iç kanamamın farkında bile değiller. Bilseler bunu yaparlar mıydı?


Herkes kendinin katili. Bilmeden yapılmış seçimler, bilerek yapılan hatalar, hak etmeyene verilen sevgi, esirgenen şefkat... Hayır bu intihar olamaz, bilinçaltımıza yerleştirilmiş şeytani duygular var. Kendi hayatımızı mahvetmemiz için başkalarına ihtiyacımız yok. "Dünyamı kararttın" diyebilmek için hayatımıza birilerini sokuyoruz. Hep suçu başkalarına atmak ya da onların da hayatının kötü olduğunu görmek için arkadaşlık kuruyoruz. Kimsenin yardımı olmadan kendi mezarımızı kazıyoruz düşüncelerimizle. Belki de bu kan kokusu kendi içimizi parçaladığımız içindir, kim bilir?


Kimin damarlarında akan kanı daha fazlaysa o daha fazla acı çeker. Çünkü yaşayacağı daha uzun saatler vardır. Ama kimin kanı kurumuş ve hayatta yapacağı bir şey kalmamışsa, başkalarına sarar. İşte onlar acı verenlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder